Sıradaki Gelsin!👉🏿

Şu sıralarda yanan nice ülke var. Yanma sebepleri ise fitili ateşlenmiş barut. Ya da diğer adıyla George Floyd’un ölümü, cinayeti. Peki neden?

Berfin Okuşlu
2 min readJun 7, 2020

Barizdir ki tek bir insanın ölümü bu kadar şeye sebebiyet olamaz. Bu birikmişliktir ve onun dışavurumudur. Peki neden ve neden şimdi?

George Floyd’u her düşündüğümde aklıma gelen şey, ki umarım bunu okuduğun zaman beni merhametsiz olarak nitelemezsin, ölümünün onu yücelttiği. Demem o ki, onun ölmediği bir evrende elbette bu protestolar başlamayacak, ülkeler yanmayacak idi. Yani hayatına verilen değer öldüğü zaman bu kadar insan tarafından gösterilmeyecekti. Hatta çoğu insan için sıradan birinin ölümü denilip bitecekti. Kısaca lazım olan bir fitildi ve o da Floyd’un cinayeti oldu.

Bu süreç boyunca akla gelen ilk sorulardan biri de asıl meselenin George Floyd’un ölümü ya da bir siyahın ölümü ya da ölüm olup olmadığıdır. Şu soruyu düşünmeni isterim: siyah değil de beyaz bir insanın aynı koşullar altında ölümü yine aynı etkiyi yaratır mıydı? Hatta daha iyisi o polis(ler) beyaz birisine aynı şeyi yapabilir miydi?

Asıl mesele, beni yine merhametsiz olarak niteleme lütfen, insanların “sıkılması”!

Yani SARS-CoV-2’nin insanları evlerine günler, haftalar boyunca sıkıştırması bu “patlama”ya neden oldu. İnsanlar işsiz, sinirli ve en önemlisi umutsuzlar. Onları zorlayacak, zorla da olsa ilerlemelerini sağlayacak bir çaresizlikleri yok. Bu tuhaf gelmesin. Çareleri yok. Hiç, sıfır! Açıkça anlatmak gerekirse, üniversite zamanı gelen ve hiç parası olmayan insanlar için tek yol üniversite sınavına hazırlanmaktır. Bu tek çareli durumdur ama ben evlerine tıkışmış olan bu insanların çarelerinin olmadığını ve bu çaresizliğin onları içten içe yaraladığını iddia ediyorum. Bu durumda insanları “sıkıyor”. Sonra da ver elini fırsatlar! Bunun şimdiki yolu da protestolar. Yani protestolar dışarı çıkmak için bir fırsat ve belki de daha fazlası insanlar için…

Tabii bu protestolardan sonra etrafımızda türemeye başlayan duyar kasmalar var, özellikle-bunu söylemekten nefret ediyorum- siyah insanlar tarafından.

Dostlarım “asıl” ırkçılık insanı siyah ve/ya beyaz olarak nitelemektir. Geçen gün Medium’da bir yazıya denk geldim. Yazının başlığı aşağı yukarı şöyleydi: “neden bazen ‘beyaz’ insanlar susmalıdır?” not: beyaz kelimesine tırnağı ben ekledim.

Bahsettiğim yazıdan çıkardığım tek sonuç yazarın ırkçı oluşuydu. Bunu başlıktan da anlayabilirsiniz. Çünkü ırkçı söylemler kendilerini belli eder. Yine bu yazıdan şunu anladım ki, masum rolünde oynamak bu olsa gerek! Yani bir siyahın beyaz biri tarafından öldürülmesi diğer siyahlara müsamaha gösterilmesi anlamına gelmez. Şunu demek istiyorum, bu durum siyah birisinin laflarının doğruluk değerini arttırmaz! Öyle atıp tutmanın bir anlamı yok, kısaca.

Bazen insanların susması gerekiyor yani cinsiyeti, rengi, özellikleri belli olmaksızın. Sadece susmalı… Ama nerede susması gerektiğini de bilmeli insan…

Her yerde görür olduk George Floyd cinayetini, her yerde! Kaçınılmaz olarak da bu maalesef kanıksadığımız bir durum olmaya başladı. Öyle ki eyleme sabah başladığın zaman akşam neden eylemde olduğunu unutuyorsun. Aynı durum Covid-19 vakalarında da olmaya başladı bile. Artık yalnızca sayılardan ibaret. George’un da öldüğünde enfekte olduğunu biliyor muydun? Tabii ölüm sebebi boğulma. Buradan şunu anlayabilir miyiz sence, o olay olmasaydı George da o sayılardan ibaret olan ölülerden biriydi. Belki de evrenlerin birinde öyle oldu bile. 😷

Kendine iyi bak🖐🏿

Berfin Okuşlu

--

--