Biz Bu İşte İyiyiz!
Kandırıyoruz, yalan söylüyoruz, hile yapıyoruz, benciliz, nankörüz, kıskancız, zorbayız, kinciyiz, düşüncesiziz, sömürücüyüz, zararlıyız, acımasızız, doyumsuzuz, adaletsiziz, kibirliyiz, iftiracıyız, suçluyuz ve tabii kötüyüz. Daha nice böyle güzel özelliğimiz var bizim. Lakin şöyle de bir şey var ki, tüm bu özelliklerimzin ucu bize dokunuyor. Bizi çürütüyor, bize zarar veriyor. İçten içe… ve biz yine fark etmiyoruz.
Aslında sinirliyim dostlar, şu kelimeye ve onun hayatımıza soktuğu gaddarlığa, zalimliğe ve körlüğe; lüks. Onunla beraber gelen sosyete kelimesi bir de. Böylesi yığın kelime var. Ayrımcılık ve ayrıcalığa sebep olan kelimeler. Kelimeleri yaratıyoruz ve yarattığımız kelimelerin esiri oluyoruz. Bir süre sonra bize hükmetmeye başlıyor bu sözler. Bu soyut şeylerin ağırlığı olmaya başlıyor.
Ama kolaylığa kaçıyorum. Sadece etraftakileri suçluyorum. Kelimenin bir suçu yok sorun bizde. Lüks içerisinde olduğumuz zaman yanı başımızdakini görmüyoruz.
Mesela, o lüks restoranda yanımızda çalışan kişinin aylık asgarî ücret aldığı ve bizim o parayı tek gecede bitirdiğimizi unutmamak gerekir.
Elbette o lüks restoranda yemek yiyen kişi siz olmayabilirsiniz ama yalnızca o lüks restoranda olmanız gerekmiyor zaten, nereye giderseniz gidin aşağı yukarı böyle bir şey ile karşılaşacaksınız. Markette, lokantada, bakkalda, çiğ köftecide, tatlıcıda… liste böyle uzayıp gidiyor.
Nasıl da çabuk kanıksadık bu durumu? Hatta aksi durumları düşünemez olduk.
Bilmem hatırlar mısınız, “empati” diye bir kelime var idi bir zamanlar. Artık o kelimeyi bile hatırlamaz olduk. Bir manası da yok aslında, kullanmaz olduk “empati” sözcüğünü.
Kısaca demek istediğim, biz “bu” işleri biliyoruz. Hem kendimizi hem de etrafımızdakileri kandırıyoruz. CoViD-19’un getirdiği yeni normalden farksız bu durum. Çünkü normaller hayatımızda evvelden hatta ezelden beri vardı. Sadece bakış açımız farklılaştı ya da aynı kaldı.
Sadece görünmez bir maskeyi gözümüzün önüne takıyoruz, farklı olarak.
kaybolup içinde döndüğümüz bir dünyada…
görüşmek üzere…
